Bulanıklıların Sesi Ziyaretçi Defteri


Site AnasayfaMesaj Gönder
     
Yazan : Gökhan GÜNEY Şehir: ANKARA Zaman : 15 Mayis 2010 Cumartesi  
Gelin şu fıkrayı hep birlikte anımsayalım.
"Adamın biri ölmüş ama tabutu musalla taşına konulduktan sonra cenaze namazını kıldıracak bir imam bulunamamış,Yoldan geçmekte olan Bekri Mustafa'yı güçlükle razı edebilmişler.Herhalde ayık zamanı imiş ki, kimsede ses çıkarmamış.
Bekri Mustafa,cenaze namazını kıldırdıktan sonra tabutun baş tarafına eğilip bir şeyler fısıldamış.Doğal olarak herkesi merak sarmış. Uzun israrlar karşısında sırrını açıklamak zorunda kalmış Bekri Mustafa":"Şimdi bu mevta öbür tarafa gidince,öbür taraftakiler soracaklar,"Öbür tarafta ne var ne yok'diye.
Bu nedenle"Öbür tarafta ne var ne yok' diye soranlara Bekri Mustafa imam oldu dersen onlar ne olduğunu anlarlar dedim."
Şair" Gün doğmadan gecenin karanlığından neler doğar dizesini boşuna söylememiş ki...
Yorum sizlerin...!
     
     
Yazan : Kutbettin POLAT Şehir: Menemen/İZMİR Zaman : 14 Mayis 2010 Cuma  
"Yüksek Seçim Kurulu, dün yeni referandum takvimini açıkladı: 12 Eylül 2010. Kaderin cilvesine bakın, 12 Eylül Anayasası’na en ciddi darbeyi indiren değişiklik paketi, 12 Eylül darbesinin 30. yıldönümünde halkoyuna sunuluyor. Burada tartışılması gereken asıl tartışma başlığı, YSK’nın referandum süresini 60 güne indiren yasal düzenleme yerine süreyi 120 gün olarak belirleyen eski yasaya göre karar almasıdır. Malum, süreyi kısaltan yasa çıkarılırken CHP, referandum yasasında yapılacak değişikliğin seçim kanunlarında yapılacak değişiklik esaslarına tabi olduğunu belirterek, seçimlere 1 yıl kala bu yasa hükümlerinin uygulanamayacağını savunuyordu. CHP’nin tezi ağırlıklı olarak, 2007 yılında dönemin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in referandum süresini kısaltan yasa değişikliğini seçim yasasının parçası olarak değerlendirip veto etmesine dayanıyordu. AK Parti ise bu teze şiddetle karşı çıkarken, yeni bir 367 oyunuyla karşı karşıya oldukları iddiasını dile getirmişti. Hatta TBMM Adalet Komisyonu Başkanı Ahmet İyimaya’nın şu sözleri dikkat çekiciydi: “Atıf hukuku ile seçim hukukunu birbirine karıştırıyorsunuz. Seçim ile referandum kurumsal ve yapı olarak aynı mı? Hayır ayrı. Bu yorumun dinlenebilir dayanağı yoktur. Analojiden ayniyet üretirseniz hukukun başlangıcında kalırsınız.” Dün YSK bu tartışmaya son noktayı koydu, CHP’nin dediği oldu. Anayasa değişikliği paketini engelleme girişimlerinin sadece parlamentoyla sınırlı kalmayacağı, bu sürecin YSK ve Anayasa Mahkemesi ayaklarının olacağı iddiasını defalarca dile getirdik. Nitekim, YSK, uzun süredir kuşatma altındaydı, görüşme trafiği artmıştı, gelenlerin gidenlerin haddi hesabı yoktu. YSK’nın bu kararı, maksadı aşan yorumla alınmış Sezer Patentli yeni bir 367 kararıdır. İlk rauntta parlamentoda kaybedenler YSK’nın bu kararıyla ikinci raundu kazandılar. Üçüncü raunt, Anayasa Mahkemesi’nde... CHP, YSK’nın bu kararıyla, iptal başvurusunun referandumdan önce 60 gün içinde karara bağlanmama ihtimaline karşı ilave 60 gün daha kazandı. Böylece, Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç’ın paketle ilgili görüşme takvimini referandum sonrasına bırakma ihtimalinin önüne geçilmek isteniyor. Oyun kurucular, Kılıç’ın 4 ay gündemi oyalamayacağını ve iptal kararının referandumdan önce verileceğini varsayıyorlar. Gerçi, referandumdan önce yürürlüğe girmemiş anayasa hükümlerinin iptaline ilişkin dava açılamaz ama büyük mütefekkir Sabih Kanadoğlu ve müritleri fetvayı verdiler bile. Velhasıl oyun devam ediyor. Şu anda referandum sandığının tek güvencesi Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç olarak gözüküyor. Paketi 4 ay içinde gündeme alırsa, iptali yüzde yüzdür. Ne yapıp edip sandığın önünü açacak. Bu ağır sorumluluğu nedeniyle provokatif eylemler de gündeme gelebilir. Haşim Kılıç’ın şu andan itibaren güvenliği daha üst düzeyde sağlanmalıdır. Anayasa değişikliğini ve demokratik açılımları akamete uğratmak isteyenler, sistemi kullanarak çözüm üretemediklerinde her yola başvurabilirler."Saygılarımla.
     
     
Yazan : ÖNDER GÜRBULAK Şehir: ANKARA Zaman : 14 Mayis 2010 Cuma  
GENÇ DANIŞMAN ÇİFTİNE ÖMÜR BOYU MUTLULUKLAR
DİLER TEBRİK EDERİM.ALİ VE AYŞEGÜL HANIM EFENDİNİNDE GÖZLERİ AYDIN OLSUN.

ÖNDER GÜRBULAK
ANKARA
     
     
Yazan : Gökhan GÜNEY Şehir: ANKARA Zaman : 14 Mayis 2010 Cuma  
REFERANDUM'A BENDEN KOCAMAN BİR HAYIR.

Demokrasi ulusal egemenlik,ulusal irade çoğulculuk bu kavramlardan sıkça söz edilip vatandaşın özgür iradesini 33 maddeye ister beyen, ister beyenme eve'te zorlamak milli iradeyi hiçe saymakla eş anlamlıdır.
Bu maddelerin ışığı altında yakında anayasa oylaması yapılacaktır. Bu anayasa oylamasında umarım ülkemiz insanları iyi bir tepki vereceklerdir.Şimdilerde medyalarda yandaş kamuoyu araştırması şirketlerinde en az yüzde altmış evet oyu ölçüsü konulmuş,bu yolda telkinler yapılmaktadır.
Halkımız hayır oyu vererek özgür iradesinin egemenliğinin kendinde olduğunu göstermelidir. Referandum'da hayır oyların çıkması Türkiye'nin itibarını demokrasinin kalitesini yükseltecek, halkımızda bir güç olarak kendini gösterecek.Dış ülkelerin Türkiye'ye bakışı ve davranışları da değişecektir.
Bu referandumu "İtalyan Siyaset bilimcisi bakınız nasıl yorumluyor. Seçmen oy kabinine girdiğinde hangi sorulara oy verdiğini,tercihin ne adına yaptığını görmek zorundadır.Bu oylamaya referandum denemez olsa olsa bunun adı "Plesibit" olur.Yekten bir soru sorulmuştur. Örneğin Monarşimi ?Cumhuriyetmi?... gibilerinden böyle bir durumda oy kağıtları üzerine ayrıca soruyu uzun uzun yazması gerekmez.Seçmenin önüne kestirmeden evet/ hayır pusulalarını dayayabilirsiniz.
Referandum çok farklı bir şey.Referandumda kullanılan oy pusulaları standarttır,yani tek renk olmalı; muhalefet liderleri,hukukçular buna tepki vermedilermi? Diye sitemde bulunuyor İtalyan siyaset bilimcisi". Mecliste tek tek oylanan maddeleri halkın önüne evet ve hayır diye sunmanın demokrasi ile yakından uzaktan ilgisi yoktur halkın iradesine ipotek koymak anlamını taşır.Aydınlarımız tarafından hazırlanan bildirilerde Referanduma sunulacak olan anayasa paketinin,gerekli katılım ve müzakere süreci içinde hazırlanmadığına ve bütünsel bir değişikliği temsil etmediğine dikkat çekildi."Bildiri şöyle..:" Bu niteliklere sahip olmayan paketin maddelerinin,bütünsel değişikiklerde olduğu gibi,tek bir oyla referanduma sunulması seçmenin karar verme özgürlüğünü kısıtlayacaktır.Bu nedenle,anayasa değişikliği içindeki 26.maddede yer verilen, halk oyuna sunulması halinde tümüyle oylanır,şeklindeki düzenlemenin demokratik ilkelere aykırılığının giderilmesine olanak tanımak için değişiklik teklifini TBMM'ne iade edilmesini ve bu sürecin demokrasiye katkı sağlayacak biçimde yönlendirilmesini bekliyoruz.Böylelikle siyasi partilerin kapatılmasına dair hükümlerin AİHM ve Avrupa Konseyi Venedik Komisyonu Kriterleri çerçevesinde istisnai bir durum olarak düzenlenmesi,temsilde adalet ilkesine imkan vermeyen barajın kaldırılması,seçim ve siyasi parti yasalarının daha demokratik hale getirilmesi gibi öncelikli gördüğümüz değişikliklerin de önü açılabilir." ama nafile" bildiriye rağmen hemen onaylandı ve yürürlüğe girdi ve büreç başladı ..şimdiden benden kocaman bir hayır.
Bekleyelim görelim..!
     
     
Yazan : Gökhan GÜNEY Şehir: ankara Zaman : 13 Mayis 2010 Persembe  
BENİ
Yarim gitmiş ta,orada,
Hasret kaldım ben burada,
Hep aradım yar nerede,
Yıkılasın seni dağılar.

***
Her gün gelirdik göz göze,
Çok dalardık tatlı söze,
Hasret kaldı dizler dize,
Ayrı koydun beni dağlar

***
Kara toprak aldı yarım,
Hiç dinmiyor ah-u zarım,
Şimdi canımdan bizarım,
Çektiğim ne yani dağlar.

***
Durmaz akar göz yaşlarım,
Ölmedim ben hala varım,
Gelen gidenden sorarım,
Aşamadım seni dağlar.

***
Abbas der, mendil elde,
İşte düştüm böyle derde,
Yarim gitti ben burada,
Garip kaldım burda dağlar.
Abbas'a ait bir şiirdir
     
     
Yazan : Kutbettin POLAT Şehir: Menemen/İZMİR Zaman : 12 Mayis 2010 Çarsamba  
Evlenme hazırlığı içindeki çift trafik kazasında ölüp. Cennete giderler. Damat adayı durumlarını görevli meleğe anlatarak Cennette evlenip evlenemeyeceklerini sorar. — Bir bakayım der görevli melek. Aradan üç ay geçtikten sonra Melek gelir ve mağdur çifte sevinçli haberi verir: - Her şey ayarlandı, sizi evlendirebiliriz! Damat adayı, peki der, Biz düşündük de; acaba evliliğimiz yolunda gitmezse boşanabilir miyiz? Görevli melek gök gürültüsünü andıran sesiyle kızgın bir cevap verir: - Siz manyak mı sınız? Cennette nikâhınızı kıydırabilmek için tam 3 ay dolaştıktan sonra bir imam ancak bulabildim. Cennette bir avukat bulmak ne kadar sürer hiç tahmin edebiliyor musunuz? Belki de hiç bulamayız! Saygılarımla
     
Sayfalar: <<< 1 2 3 4 5 >>>

en iyi açık parfüm | açık parfüm | Parfüm | indir