Subaşı Köyü Ziyaretçi Defteri


Site AnasayfaMesaj Gönder
     
Yazan : halime gümüş Şehir: çorum Zaman : 28 Mayis 2009 Persembe  
özgür bey tabiiki bana akrabalarla görüşmek kesinlikle yeter ama yanımda misafir getirecek olsam akrabalarımdan çok şenlik kısmına bakarlar değil mi?sizin hangi açıdan bakdığınıza göre değişir göreceli bir kavram şenlik.ben nasıl olduğunu neler olduğunu merak ettim sadece oraya getireceğim arkadaşlara nasıl bir şenlik anlatmam gerekiyodu neyse....ben öğrenecek birini bulurum tabikii..ilk defa katılacağız allah nasip ederse------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Ramazan: Bu yıl daha başkan ve yardımcalırndan şenlik ile ilgili açıklama yada proğram gelmedi. Sadece tek bildiğim bu yıl davul zurna tutulmayacağı. Geri kalanı aynı olur sanırım. Saz söz oyun halay ağalık seçimi yarışmalar kura çekimi vs. Şenlik için ilginç ve alışılmışın dışında bi önerisi olan arkadaşlardan yazmalarını rica ediyoruz. Yönetimden bi büyüğümüzde bunları düzenli bir proğram haline getirir sanırım.
     
     
Yazan : Özgür Aziz Şehir: Belirtilmemiş Zaman : 26 Mayis 2009 Sali  
Halime hanım sizce kendi köyünüzde,kendi köyünüzün havasıyla,kokusuyle,kendi köyünüzün insanlarıyla,akraba ve dostlar la beraber olmak yeterince eğlenceli değilmidir? bırakın organizasyonu.... Ha çok merak ediyorsanız ben kendi fikrimi söyleyim, Tabikide Güzel! Çeşitli yarışmalar ve oyunlar hem komik ve eğlenceli oluyorlar... Selametle...
     
     
Yazan : halime gümüş Şehir: çorum Zaman : 26 Mayis 2009 Sali  
köyümüzün şenliklerine bizde katılmayı çok istiyoruz bu sene şenlik eğlenceli geçiyo mu acaba?yoksa sıradan mı?neler oluyo şenliklerde bu sene biraz fikir verebilirmisiniz?
     
     
Yazan : SaVaŞ Şehir: Ankara Zaman : 26 Mayis 2009 Sali  
Bizim zamanımızı özledim..Benim çocukluğumda annelerimiz çalışmazdı.Okuldan eve geldiğimde boynumdaki anahtarla kapıyı hiç açmadım.Hatta babamın bile anahtarı yoktu. Annem evimizin bir parçası gibiydi,hep evdeydi. Heryere birlikte giderdik, zaten öyle çok da gidilecek bir yer yoktu ki.En büyük eğlencemiz sokaklarda oynamaktı. Sokakta oynamak diye bir kavram vardı yani.Cafelerde, alış veriş merkezlerinde buluşmazdık.Okula arkadaşlarımızla gider, birlikte çıkar, oynaya, zıplaya yürüyerek gelirdik.Servis falan yoktu. Ayakkabılarımız eskirdi.Hatta öyle olurdu ki; çantalarımızı kaldırımlara koyar oyuna bile dalardık.Annelerimiz bu durumu bildiklerinden kardeşlerimizle bizlere ekmek arası bir şeyler hazırlar gönderirdi.Mahallemizdeki teyzeler annemiz gibiydi. Susayınca girer evlerine su içerdik.Ya da pencereden bir sürahi bir bardak uzatır, hepimiz aynı bardaktan kana kana içerdik.Kısacacı evine girip gelen ( ki sadece çişi gelen giderdi evine ) elinde mutlaka yiyecekle dönerdi.Anneleri o arada çocuğuna verdiği şeyden bizlere de gönderirdi.Bu bazen bir kurabiye bazen bir meyve olurdu.Cebimizde harçlığımız olduğunda düşmesin diye çıkarır çantamızın üstüne koyar oyun bitince geri alırdık.Çok garip ama kimse almazdı. Sokaklarımız evimiz kadar güvenli idi.Düşünce kaldırırlar, kavga edince barıştılırdık. Polisler gelmezdi kavgalarımıza, zabıtlar tutulmazdı.Sonra kavgalarımız da öyle ustura, falçata ile olmaz, onlar nedir bilmezdik bile, asla kanla falan da bitmezdi, en fazla saçlarımızdan çeker, hayvan adları sayar, tekme atar, yine oyuna dalardık.Birbirimizin suyundan içer, elmasına diş atardık. Misket oynamaktan parmaklarımız kanar yine de mikrop kapmazdık.Azar işitip, acillere taşınmazdık. Düşerdik ekmek çiğner basarlardı alnımıza, oyuna devam ederdik. Röntgenlere, ultrasonlara girmezdik. Ben bizim çocukluğumuzu çok özledim.Sokaklarımız ruhsuzlaştı sanki. Komşumu tanımıyorum ama evinin camında,temizliğe gelen kadını haftada bir görür kolay gelsin der konuşurum.Onun dışında orada kim oturur hiç bilmem.Evimizi kendimiz temizlerdik, kapı silmece ; bilmem kaç kuruş hepimizin elinde bezler güle oynaya bitirirdik işleri.Evlerimiz var içinde yaşayan yok. Parklarımız var içinde oynayan çocuk yok.Ama her yıl sökülüp yenilenen kaldırımlar, lüks binalar, ışıl ışıl vitrinler, girip çıkan yapay insanlar... Ruh yok, buz gibi buz, bu biz değiliz.. Tahta iskemlelerimiz de oturan yaşlılarımız, onlara dede, nene diye hatırını soran çocuklarımız yok oldu.Ben kapılarında ' vale ' lerin, ' bady ' lerin beklediği yerlerden hep korkmuş çekinmişimdir.Kapısını çarparak örtüyor diye çocuğuna kızıp, taksidini bitiremediği arabanın anahtarını, hiç tanımadığı birine vermek ters gelir bana. Benim değildir bu kültür.Ne ruhuma, ne kültürüme ne de cüzdanıma hitap eder.Nedir bunlar?Reklamlarla desteklenen beyni, ruhu ele geçirilmiş insanlar olduk.Birbirimize yabancı, yalnızlıklarımızla yaşar olduk. > İyi de neden böyle olduk ?Biz mi istemiştik?Her toplum haketiği gibi yönetilir derler ya,hakettiği gibide yaşar diyelim mi ? (Yazari bilinmiyor)
     
     
Yazan : DoGaN Şehir: Çankırı Zaman : 24 Mayis 2009 Pazar  
Ramazan aßi santraç turnuvası düzenliyecekmişsiniz şenLikte...Kayıtlar ne zaman baŞlıor... herkezs katıLabilirmiz bu turnuvaya veya katılma şartları ne onu söleseniz herkes ona göre karar verir...Lisetenin en ßaşına ßeni yaz nese görüşürüz kendinize iyi ßakın aLLaha emanetsiniz..ßß
     
     
www.zeyvei.net Yazan : selami Şehir: ankara Zaman : 24 Mayis 2009 Pazar  
nasılsınız zeyveli halkı şenlikte görüşmek dileği ile by k.i.b a.e.o
:a
     
Sayfalar: Birinci<<< 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 >>>

en iyi açık parfüm | açık parfüm | Parfüm | indir