MANCILIK KÖYÜ


Site AnasayfaMesaj Gönder
     
http://mancilik.blogspot.com/ Yazan : Arif Özkaya Şehir: MANCILIK Zaman : 15 Eylül 2010 Çarsamba  
Tanrım!
Güçlülerin yüzüne gerçeği söylemek için
ve zayıfların alkışını ve sevgisini kazanmak için
ve yalan söylememek için bana yardım et.
Eğer bana para verirsen mutluluğumu alma
ve eğer bana güçler verirsen muhakeme yeteneğimi çıkarma.

Eğer başarı verirsen alçak gönüllüğü çıkarma.
Eğer bana alçak gönüllüğü verirsen saygınlığımı çıkarma.
Görünenin diğer yüzünü tanımama yardım et.
Benim düşüncelerime katılmıyor diye bana karşı olanları hainlikle suçlayarak,
onların karşısında suçlu duruma düşmeme izin verme.
Kendimi sever gibi diğerlerini de sevmeyi
ve diğerlerini yargılıyormuş gibi kendimi de yargılamayı öğret bana.

Başarılı olduğum zaman sarhoşluğuma izin verme.
Nede başarısız olursam olayım, umutsuzluğa düşmeme izin verme.
Daha ziyade, başarısızlığı başarının öncesindeki bir deneme olduğunu hatırlamamı sağla.
Hoşgörünün, güçlerin en büyüğü olduğunu
ve intikam arzusunun zayıflığın ilk görünüşü olduğunu öğret bana.

Eğer paradan yoksun bırakırsan, bana umudu bırak.
Ve eğer beni başarıdan yoksun bırakırsan,
başarısızlığı yenebilmek için irade gücünü bırak bana .
Eğer beni sağlık bağışından yoksun bırakırsan, inancın lütfunu bana bırak.

Eğer insanlara zarar verirsem, özür dileme gücünü ver bana .
Ve eğer insanlar bana zarar verirse, affetme ve merhamet gücünü ver bana.

Tanrım! Eğer ben seni unutursam sen beni unutma."

MAHATMA GANDHİ

:s :s
     
     
Yazan : arif özkaya Şehir: mancılık Zaman : 20 Agustos 2010 Cuma  
KISSADAN HISSE.....
İş adamı tıraş olurken bir yandan da berberiyle sohbet etmektedir.
Derken, kapının önünden ağır ağır geçmekte olan paspal bir çocuk görürler.
Berber, iş adamının kulağına fısıldar;
'Bu çocuk var ya, dünyanın en aptal çocuklarından biridir! Bak; dikkat et şimdi...'

Berber çocuğa seslenir: 'Ali, buraya gel!'

Bunun üzerine çocuk sakince dükkâna girer ve yüzündeki aptalca sırıtmayla berberi selamlar. Berber işadamının kulağına sessizce, 'bak şimdi' diye fısıldar ve bir elinde 5 liralık, diğer elinde 50 liralık bir banknot olduğu halde çocuğa sorar:
'Hangisini istiyorsan alabilirsin? '
Çocuk dalgın dalgın bir 5 liraya bir de 50 liraya bakar ve sonunda 5 liralık banknotu hızlıca çekerek berberin elinden alır.
Berber işadamına döner ve gülerek:
'Gördün mü? Sana söylemiştim.' der.

Tıraş bitince işadamı sokağa çıkar ve az ileride kendi kendine oynayan Ali'yi görür.
Yanına giderek, neden 50 liralık değil de, 5 liralık banknotu aldığını sorar.
Çocuk hiç de aptalca olmayan bir sırıtmayla yanıt verir:
' Eğer 50 liralığı alırsam oyun biter!'

Dale Carnegie diyor ki,
"Tanrı'nın bile insanlar hakkındaki hükmünü, ömürleri sona erdikten sonra verdiğine inanırken... Biz kim oluyoruz da insanları birkaç kez görmek, iki-üç yazı okumak, birkaç dedikodu dinlemekle yargılama hakkına sahip olabiliyoruz! "


:s
     
     
Yazan : Lütfü Özkaya Şehir: MANCILIK Zaman : 14 Temmuz 2010 Çarsamba  
Hemşerilerimizi sanlda olsda takip etmemizi sağlayan sitemizi hazırlayan arkadaşlara teşekkürlerimi sunarım. Ellerinize sağlık.


Bütün hemşerilerimizin gönlünce bir yaşamı olsun, sağlıklı, huzurlu, mutlu. Neye ihtiyacı var ise kolaylıkla elde etsin.
     
     
http://www.mancilik.blogspot.com/ Yazan : Arif Özkaya Şehir: Mancılık Zaman : 26 Nisan 2010 Pazartesi  
Günlerden bir gün şeytanın yolu bir köye düşmüş...

Keyfi yerinde olan şeytan, sırtını bir ağaca dayamış ve buzağısı kazığa bağlı olan ineği sağan genç bir kadını uzaktan izlemeye başlamış.

Şeytan, kadını epeyce izledikten sonra yerinden kalkıp kazığa bağlı buzağının ipini biraz gevşetmiş.

Buzağı bu, az ötede annesinin sütünün kovaya sağılmasını aç karnına izlemeye daha fazla dayanamamış.
Buzağı yerinde debelendikçe boynundaki ip biraz daha gevşemiş ve sonunda yular hepten çözülmüş.
Koşarak annesini emmeye giden buzağı, süt kovasına çarpmış ve bütün sütler yere dökülmüş.

Sağdığı süt ziyan olunca siniri tepesine çıkan genç kadın, eline geçirdiği odunu buzağının kafasına vurmasıyla yavru kan içinde yere yıkılmış.

Yavrusuna saldırılmasına kayıtsız kalmayan inek bir tekmede kadını yere serip öldürmüş.

Uzaktan geçmekte olan kadının kayınpederi, ineğin gelinini öldürdüğünü görüp, elindeki tüfekle ateş ederek ineği öldürmüş.

Silah sesini duyan koca koşup gelmiş. Karısını yerde cansız yatar, babasını da elinde tüfekle görünce belinden silahını çekip, tek atışta babasını öldürmüş.

Kısa bir süre sonra gerçeği öğrenen,karısını ve babasını kaybeden genç adam bu kadar acıya dayanamayacağı nı düşünüp, bir kurşun da kendi kafasına sıkarak canına kıymış.

Bütün bu olayları bir kenardan izleyen şeytan; ''Bu felaketi de bana yüklerler...Buzağı nın ipini gevşetmekten başka ben ne yaptım şimdi''


Kıssadan hisse;

Birileri son zamanlarda kurumlar arasındaki sinsi savaşı önlemek bir yana daha da ateşlenmesi için körüklemeye devam ediyor bu memlekette. Birileri buzağının ipini gevşetti..

Süt kovası desen, çoktan devrildi. Peşinden oluşacak her türlü kötülüğü siyaset cambazlığıyla başka yerlere yamamak isteyenler pişkince soracaklardır: Biz ne yaptık şimdi?
     
     
http://mancilik.blogspot.com Yazan : Arif Özkaya Şehir: Mancılık Köyü Zaman : 02 Mart 2010 Sali  
Teşekkürler İsmail Bey;
Elinizde bilgi ve belge varsa ulaştırırsanız çok seviniriz.
     
     
Yazan : İsmail Oğuz Şehir: Ilıca-Balya-Balıkesir Zaman : 28 Subat 2010 Pazar  
Köyünüzün tarihçesi ile ilgili bilgiler istenirse yardımcı olabilirim.
     
Sayfalar: <<< 1 2 3 4 5 >>>

en iyi açık parfüm | açık parfüm | Parfüm | indir