Ziyaretçi Defteri


Site AnasayfaMesaj Gönder
     
Yazan : süleyman ferah Şehir: Belirtilmemiş Zaman : 24 Eylül 2010 Cuma  
DEĞERLİ ARKADAŞIMIZ KAHRAMAN HOCANIN ANNESİ ŞEKER HANIMEFENDİNİN VEFATINI ÜZÜNTÜ İLE ÖĞRENDİM KENDİSİNE ALLAHTAN RAHMET DEĞERLİ VARDI AİLESİ FERTLERİNE BAŞSAĞLIĞI SABIR VE METANET DİLİYORUM.
MEKANI CENNET OLSUN.
     
     
Yazan : Fuat Üstündağ Şehir: Belirtilmemiş Zaman : 24 Eylül 2010 Cuma  
Sevgili Kahraman Annenize Allahtan rahmet, sana ve şahsında tüm kardeşlerine, yakınlarınıza başsağlığı diliyorum. Mekanı cennet olur inşallah.
     
     
Yazan : ÖNDER GÜRBULAK Şehir: ANKARA Zaman : 24 Eylül 2010 Cuma  
DEĞERLİ ARKADAŞIM KAHRAMAN VARDI'NIN ANNESİ ŞEKER VARDI HANIM EFENDİYE VE HEŞERİMİZ AHMET AYAN'A ALLAHTAN RAHMET DİLER VARDI VE AYAN AİLELERİNE BAŞ SAĞLIĞI TAZİYELERİMİZİ SUNARIZ.ALLAH RAHMET EYLESİN MEKANLARI CENNET OLSUN.


GÜRBULAK AİLESİ ADINA
NİDAİ GÜRBULAK VE OĞULLARI
     
     
Yazan : Gökhan GÜNEY Şehir: ANKARA Zaman : 24 Eylül 2010 Cuma  
78.YIL SONRA TÜRKÇEMİZ.

Atatürk'ün öncülüğünde 1932 kurulan 0"Türk Dili Tetkik Cemiyeti" "Türk Dili Araştırma Kurumu" 1936 yılında Türk Dil Kurumu adını aldı. Türk Dil Kurumu,Türk Tarih Kurumu ile birleştirilimş ve işlevi kısıtlanmıştı.Kültürde,sanatta ve sosyal verilerde yenileşme Cumhuriyet kurulduğunda hız kazanabildi .Bu yenileşmelerle beraber yabancı sözçüklerin dilimize geçişi Türkçe sözcüklerle önlendi."Atatürk,Ülkesini ve bağımsızlığını korumasını bilen Türk ulusu,dilinide yabancı dillerin boyunduruğundan Kurtarılmalıdır" özdeyişiyle dil kirlenmesinin çözülmesini istemişti.Bir toplumu tankla tüfekle topla yıkmayabilirsiniz..Ama o toplumu uzun vadede dönüştürerek,duyarsız lakayıt yada yönetenlerin, her dediğini tüketen bir topluma dönüştürtebilirsiniz.Bunun için en etkin silah,o toplumun bireylerinin düşünce yeti ve becerilerini zayıflatmaktır. Sadece büyüklerinin bellettiği düşünce kalıplarının dışına çıkamayan,öğretilen bilgilerden hiç kuşku duymayan,farklı söylemlerin ve davranışların ardında art niyetler arayan,ezber yoluyla zihinleri kelepçelenmiş insanlardan oluşan toplumumuzun sorun çözmeme,sorunları bile çile yumağına dönüştürme hastalığı, demokratik düşünce ve davranışları geliştiremeyişimizin en önemli sebebidir..Ezber,hiçbir sınır tanımadan düşünebilmeyi ve böylece yaratıcı zekanın gelişmesin engeller..Dünyanın en eski dillerinden olan Türkçe'de deyim,terim zenginliğini geliştirmeliyiz.Toplumumuzun üretken oluşumuzu umutlarmızı,çoşku ve sevgimizi dilimizle yansıtırız.."Çünkü dil Ulusumuzn özü ve kalbidir".Atatürk "Ulus demek, dil demektir" sözüyle ulusal yapıyı dille bütünleştirmeyi amaçlamaktadır. Geothe:"Okumayı öğrenmek, sanatların en güç olanıdır" sözüyle okumada yaya kalan uluslara seslenmektedir. Ferdinant Seasüre:" Kağıdın bir yüzü dil, diğer yüzü düşüncedir". Söylemiyle dilin düşünceyle örtüştüğünü dile getiriyor".Atatürk Ülkesi ve bağımsızlığını korumasını bilen Tür ulusu,dilinide yabancı dillerin boyunduruğundan kurtarmalıdır." öz deyişiyle dilin kirlenmesine fırsat verilmemesini söylemiytir.Bağımsız bir Türkçe en içtenlikli özlemlerimiz arasındadır.Türkçem benim ses bayrağımdır dizeleriyle .Ozan Fazıl Hüsnü Dağlarca Türkçemizin ne denli önemli olduğunu haykırıyor.Bir karmaşa yarattılar, Güzelim Türkçe'den sözüyle dilin nasıl kirlendiğini anlatmaya çalışıyor. Sayılamyacak kadar dilimize yancı sözçük girmiştir onları ne yazık ki yazamadım çünkü sayafalar yetersiz kalır. Zengin çoşku dolu, kirlilikten arınmış bir dil dileğiyle..Hoşça kalın..
     
     
Yazan : metin VARDI Şehir: kop Zaman : 23 Eylül 2010 Persembe  
Kop Bana Yeter
Dost bağına girdim sefa eyledim
Zehir bana yeter bal sizin olsun
Sevginin bağına düştüm ezelden
Diken bana yeter gül sizin olsun

Baykuşlar ayrılmaz evin damından
Metinler geçmez gönül bağından
Körsü deresinden kazan gölden
Memleket sizin olsun kop yeter bana

Özledim bulanığın sisli havasını
Kim istemezki gongilih yaylasını
Ekmeş aşını şorgöl alesini
Aşklar sizin olsun kop yeter bana

Metin Vardı
     
     
Yazan : Gökhan GÜNEY Şehir: ANKARA Zaman : 23 Eylül 2010 Persembe  
-1-

SOLUN YÜKSELİŞİNDEN ÜRKMEMELİYİZ
Sağcı eski olandan, kurulu düzenden yana olandır. Sağcılık, gerici ve tutucu deyimleriyle anlamdaş, solcu değimiyle karşıt anlamlıdır. Sağcılık hiçbir yenileşmeyi istemiyerek kurulu düzenin olduğu gibi korunmasını savunan ve bu bakımdan evrimsel değişikliği yeğleyen solculuğun karşısında yer alan tutumdur. Siyasal eğilimleri sağcılık ve solculuk olarak nitelemek 1789 Fransız devrimiyle başlamıştır. Ulusal mecliste yeni düşüncelerin savunucuları solda, esk i düzenden yana krallar, tröstler, milyarderler keşişler, papazlar sağ da oturmuşlardır. Bu olaydan sonra sağ ve sol siyasal alanda yerini almış Türk demokrasisine girmiştir bu nedenledir ki bazı siyasal partiler solu temsil ediyorlar buna göre insanlar kimisi sağı kimisi solu seçiyor Sağcılık; durağan deyişmez metafizik dünya görüşünün ürünüdür. Gerçekte sağcılık düşünsel değil çıkarsal bir tutumdur egemen sınıfın çıkarlarını savunmakla eş anlamlıdır. Böylece sağcılığı tanımladıktan sonra yine felsefi sözcüklere bakalım; aydın kavramının karşısında ne yazıyor:
Aydın çağının bilgisiyle tutarlılaşmış. Klasik felsefede belli bir öğrenimi, bilgisi görgüsü olana aydın denirdi; ama belli bir öğrenimi olan, bilgi görgü kısırlığı yaşayan aydın olmaya yetmez. Aydın olan kişi, çağdaş bilgi düzeyinde düşünceleri ve davranışları tutarlı olandır. Bunlar çağdaş ve bilimsel bir dünya görüşüne varmakla bol bol okumak ve kendini yenilemekle gerçekleşebilir. Tutarlılık Ancak çağdaş bilimsel ve bütünsel bir bilgiyle elde edilmiş bir dünya görüşüyle sağlanabilir. Çağımız dünyasında sağcılık sermayeden, solculuk emekten yana olmak anlamına gelir. Batılı demokrasi bu kanatların parlementoda buluşmasıyla oluşmuştur. Türkiye'de aydın olmak emekten yana dünya görüşünün tutarlılığı içinde düşünmek anlamına geldiğinden aydınlaşmalar genelde solda yer alıyor. Bu akımı doğal karşılamak gerekir. Çünkü bilimsel bir yasadır sağ da ümmetçilik bilincini hortlatmak isteyenler çoğunluktadır bir ayakları waşhingtonda bir ayakları Suidilerde,çünkü beyinler fosilleşmiş,bellekleri tıkanmış dünyaya kör pencereden bakmaya alışmışlar , okuma oranı düşük,kültür oranı zaten düşük örnekmi? bu gün kitap sayılarımız toplam olarak 25 bindir bu ancak bir ev kütüphanesi kadardı. Bu sayı ulusal kültürümüz için utanılacak bir şeydir. Üstelik arap harfleriyle basılmış kitapların çoğu ıvır, ıvır saçma sapan,içerikli broşür boyutlarındadır. Atatürk devriminden önce kültürümüzden tarihimizden ve Türklüğümüzden adeta habersiz gibiydik ve Türklük bilincimiz ulusal bağımsızlığımız ve kültürümüz Cumhuriyet devrimiyle pekişti. Ve gelişti. Çağdaş uygarlık düzeyine ulaşabildik mi ? hayır epey bir yol kat etmemiz gerekiyor. Demokrasi adı altında göz göre göre Cumhuriyet'in değerlerinin yok olmasına gözmü yumacağız? Güçlü bir sola ve sosyal demokratlara ihtiyacımız vardır çünkü
Demokrasinin asıl öğesi özgür insandır. Sosyal Demokrasi insana saygı odaklıdır. Temel amaç bireyi özgürleştirirken sosyal haklara ulaşmada bir araç olarak görmektir. Sosyal Demokrasi, bireyin kendini geliştirmesinin önündeki ekonomik, siyasal ve kültürel engelleri toplumun her kesimine destek olması için devlete etkin bir rol biçer. İster kurumsal, isterse eylemsel olsun demokrasi ayrılmaz biçimde özgürlük düşüncesine bağlıdır. Demokrasi yurttaşların devlet yönetiminde söz sahibi olmasını öngörür. Yönetime katılma hakkı ise özgürlüğün temelidir.
Bu solun temel ideolojisidir.Hoşça KALIN,
     
Sayfalar: Birinci<<< 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 >>>Sonuncu

en iyi açık parfüm | açık parfüm | Parfüm | indir