| Yazan : ÖNDER GÜRBULAK Şehir: ANKARA Zaman : 14 Eylül 2010 Sali | |||
| Hemşerimiz Cemal KARABOĞA beyefendiye ALLAHTAN rahmet diler ailesine ve sevenlerine baş sağlığı taziyelerimizi sunarız.
GÜRBULAK AİLESİ ADINA NİDAİ GÜRBULAK VE OĞULLARI16 | |||
| Yazan : süleyman ferah Şehir: izmir Zaman : 10 Eylül 2010 Cuma | |||
| YONCALI BELDEMİZİN DEĞERLERİNDEN SAFİNAZ HANIMEFENDİYE ALLAHTAN RAHMET KEDERLİ AİLE EFRADINA BAŞSAĞLIĞI DİLERİM.
MEKANI CENNET OLSUN. | |||
| Yazan : memet çelik Şehir: izmir Zaman : 10 Eylül 2010 Cuma | |||
| Yazılarıma başlamadan önce Tüm Bulanıklı hemşerilerimi en içten duygularımla selamlıyorum.Çünkü her Bulanıklı katılımcıdır paylaşımcıdır.Ben internet Dünyasıyla yeni tanıştım iyi bilmiyorum hatalarımolursa affola.İnternette site açan SÜLEYMAN FERAH'a Gökhan GÜNEY hocama ve FUAT ÜSTÜNDAĞ arkadaşlarıma teşekkürü borç biliyorum.ÇÜnkü İletişim bir toplum için vaz geçilmez kaynaktır.Ayrıca sitelerge yazı yazan yazarlarımızıda medeni cesaretlerinden dolayı kutluyorum. Ben Halen EGE.BÖL.BULANIK Kültür Day.ve Yardımlaşma Derneğinin Başkanıyım. Burada yansıtacağım görüşlerim tümüyle beni bağlar.Derneğimizin siyasi görüşü deyildir zaten olamaz. ........Bundan 8gün önce önemli bir günü kkutladık 1 Eylül DÜNYA BARIŞ GÜNÜ Ülkemiz ve Tüm Dünya Halkları için kutlu olsun. Küresel sermayenin başını çekenABD 1975 Helsinki Insan Hakları ve Silahsızlanma antlaşmasına İmzasını koymuştur.Aynı ABD bugün bir çok ülkeyi işgal ediyor. Bu işgalleride Barış ve DEmokrasi adına yaptığını söylüyor. Diger yandanda yeni Nükleer silahlar üretip İnsanlığın hizmetine sunuyor .Adınıda İNSANİ silah koyuyor.Mala zarar vermiyor Canlıları Öldürüyormuş. Oysaki biz barış severler biliyoruzki HİÇ BİR SİLAH İNSANİ OLAMAZ. Kapitalizim BARIŞIN ve EMEĞİN düşmanıdır. Bu Ülkenin Mİmarı M.Kemal ATATÜRK Yurtta barış Cİhanda BARIŞ diyerek Bütün Dünya Ülkeleri arasındaki saygın yerini almıştır. ...........Ülkemizde 8 yıldır İktidarda olan AKP Her fırsatta iç ve dış barışın sağlandıgını övünerek söylüyor .Oysaki gün geçmiyor kan akmasın ANALAR ağlamasın. Yanı başımızda 2Mil.Müslüman Öldürüldü 4.Mil.MÜslüman Yerinden yurdundan edildi .Ortadoğu ve Avrasya Ülkelerinde Haritaların yerleri değiştirilerek Üçüncü DÜnya SAVAŞININ koşulları oluşturuluyor. AKP bu İŞgalci ,İnsanlık düşmanı ABD yi Neden Lanetlemiyor ,kınayamıyor .yapamaz çünkü GÜDÜMLÜDÜRLER. 8 Yıldır Tek başına iktıdar olan AKP İnsan haklarından,Emekten,Barıştanve Özgürlüklerden söz edemez Çünkü ellerinde ABD ve AB nin acı reçetesi var.
AKP Hühümetine verilen Toplumu Katmanlara ayırarak düşman etmek.Gelen talimatlarla Ülkeyi gereksiz bir seçime zorladı. ADINIDA 12 EyLÜLAnayasasından kurtulmak koydu Soruyorum bu Anayasanın İÇİNde HALK varmı HAYIR.İŞÇİ varmı HAYIR.köylü varmı HAYIR Memur varmı HAYIR Emekli varmı HAYIR Peki kim var bu anayasanın içinde.söyleyeyim AKP ve İşbirlikçileri. ... 12 Eylül Anayasasını Emperyalist Güçler O zaman ASKERLERE yaptırd.Aynı EMperyalist GÜÇ şimdide AKP eliyle dahada baskıcı sivil DİKTATÖRLÜĞÜve Faşizmi çağrıştıran yeni bir 12 EYLÜLAnayasası yaptırıyor .Sayın Başbakan İÇ BARIŞI VE TOPLumu TEHDİT ederek Savaş çığırtkanlığının tohumlarını atıyor.... Şİmdiye kadar Hükümete Örtülü destek veren FETULLAH HOCA ABD den FETVA lar vermeye başladı NEDEN Mezardakilerden OY İstiyor.SAyın Başbakanda AYdında ADNAN Menderesin İdamlık REsminin alta nutuk atarak ben Beyaz gömleğimi giyipde geldim diyor.Bu Sözlerin altında yatan bir gerçek var. ATATÜRK ve CUMHURİYETLE hesaplaşmak Cumhuriyetin bütün kurumlarını İŞgal ettiler sıra yargıda bunuda işgal ederlerse Hedef ve amaç tamamlanmış oluyor.Sıra İslami rejimin Provalarını sergilemeye geliyor. Bunu GÖRMEMEK için KÖR olmak gerekiyor.KÖROLMADA GÖR BENİ CUMHURİYETİ kuran Bu halk AKP ANAYASASına HAYIR diyerek oyunları bozacaktır. Ülkeyi Ortaçağ karanlığına itmeye çalışan İnsanlığa düşman Çağdaşlığa düşman TARİKAT Zihniyetine HAYIR diyecektir. ÜLKEMİZDE BARIŞIN YOLu ;İŞszlkte,Yoklukta,Yoksullukta Kaderleri birleştirilmiş TÜRK ve KÜRTEmekçilerininyan yana durup Birlik olmalarından geçer ............ Bu karnlık emellere Taşaranluk yapan AKP nin ANAYASASINA HAYIR YAŞASIN BARIŞ SAVAŞA HAYIR ......................DAHA İNSANİ,DAHA ÇAĞDAŞ,DAHA ÖZGÜR bir ANAYASAYA kavuşmak istiyorsak HAYIR Diyerek GELECEKTEKİ Anayasanın Önünü açalım. ---------------------------------------------- Sevgili arkadaşım aramıza hoş geldin. Seni aramızda görmek bize mutluluk verdi. Güzel fikirlerinden yararlanmak bize zevk verecektir. | |||
| Yazan : süleyman ferah Şehir: izmir Zaman : 10 Eylül 2010 Cuma | |||
| RENKLİ KİŞİLİĞİYLE BELLEKLERİMİZDE YER ETMİŞ DEĞERLİ EĞİTİMCİ ZİYA ASLAN HOCAMIZIN VEFATINI BÜYÜK ÜZÜNTÜ İLE ÖĞRENDİM KENDİSİNE ALLAHTAN RAHMET TÜM AİLE EFRADINA BAŞSAĞLIĞI SABIR VE METANET DİLİYORUM.
MEKANI CENNET OLSUN. | |||
| Yazan : Fuat Üstündağ Şehir: Belirtilmemiş Zaman : 10 Eylül 2010 Cuma | |||
| Bana göre…
Doğu ve Güneydoğu yerleşim birimlerinde PKK ve BDP nin tavrına rağmen evet oylarında düşüş olmayacağı söyleniyor. Ya da öyle gösteriliyor. Diyarbakır’da STK larının, koltuk sevdasına kendilerini kaptırmış oda başkanlarının yön değiştirmeleri, memurların izinli sayılarak mitinglere gönderilmeleri pekte hoş şeyler olmasa gerek. Aslında oralarda feodal yapı daha ağır basıyor, o yapı da sömürgendir. Orada insanlar güce taparcasına bağlı ve kavgadan beslenirler. İşte bu gücün temel kaynağı da siyaset değilmlidir. Bilgili becerikliler bile oralarda kendilerini feodal bir güce ve bir aşirete yamamak zorundadır. Oralardaki siyasetin kuralı “ Değneğin yoksa işin zor” kuralıdır. Bunu da kabullenmek gerekir ki feodalite, gücün yanında gayrimeşru kaynakları da kullanır onlardan gelir elde eder. Neler mi ; Uyuşturucu, Tefecilik, çek senet mafyalığı, devletten ihale kapma daha neler neler. Yani bir güç kavgasıdır buralardaki siyaset. Burada tamamen yanlış olan da AKP nin, dini imanı siyasetin içerisine karıştırmış olması. Sonu HAYIR olacak olan bu propagandanın içine Allah’ın ve dinin karıştırılmaması gerekmezmiydi? Hadi HAYIR lısı. | |||
| Yazan : metin VARDI Şehir: gop Zaman : 10 Eylül 2010 Cuma | |||
| Tam göğsünüzün ortasında bir yeriniz acıyacak...
Evinizin sizi içine sığdıramayacak kadar dar olduğunu fark edeceksiniz... Sokağa fırlayacaksınız... Sokaklar da dar gelecek... Tıpkı vücudunuzun yüreğinize dar geldiği gibi... Ne denizin mavisi açacak içinizi, ne pırıl pırıl gökyüzü... Kendinizi taşıyamayacak kadar çok büyüyecek, bir yandan da kaybolacak kadar küçüleceksiniz... Birileri size bir şeyler anlatacak durmadan... ‘‘Önemli olan sağlık.'' ‘‘Yaşamak güzel.'' ‘‘Boşver, her şey unutulur.'' Siz hiçbirini duymayacaksınız... Gözyaşlarınızdan etrafı göremez hale geleceksiniz. O'ndan ölmesini isteyecek kadar nefret edecek, az sonra kollarında ölmek isteyecek kadar çok seveceksiniz... Hep ondan bahsetmek isteyeceksiniz... ‘‘Ölüme çare bulundu'' ya da ‘‘Yarın kıyamet kopacakmış'' deseler başınızı kaldırıp ‘‘Ne dedin?'' diye sormayacaksınız... Yalnız kalmak isteyeceksiniz... Hem de kalabalıkların arasında kaybolmak... İkisi de yetmeyecek. Geçmişi düşüneceksiniz... Neredeyse dakika dakika... Ama kötüleri atlayarak... Onunla geçtiğiniz yerlerden geçmek isteyeceksiniz... Gittiğiniz yerlere gitmek... Bu size hiç iyi gelmeyecek... Ama bile bile yapacaksınız. Biri size içinizdeki acıyı söküp atabileceğini söylese, kaçacaksınız... Aslında kurtulmak istediğiniz halde, o acıyı yaşamak için direneceksiniz. Hayatınızın geri kalanını onu düşünerek geçirmek isteyeceksiniz... Aksini iddia edenlerden nefret edeceksiniz... Herkesi ona benzetip... Kimseyi onun yerine koyamayacaksınız... Hiçbir şey oyalamayacak sizi... İlaçlara sığınacaksınız... Birkaç saat kafanızı bulandıran ama asla onu unutturmayan... Sadece bir müddet buzlu camın arkasından seyrettiren... Bütün şarkılar sizin için yazılmış gibi gelecek... Boğazınız düğümlenecek, dinleyemeyeceksiniz... Uyumak zor, uyanmak kolay olacak... Sabahı iple çekeceksiniz... Bazen de ‘‘Hiç güneş doğmasa'' diyeceksiniz. Ne geceler rahatlatacak sizi ne gündüzler... Ölmeyi isteyip, ölemeyeceksiniz... Belki çivi çiviyi söker diye can havliyle önünüze çıkana sarılmak isteyeceksiniz... Nafile... Düşüncesi bile tahammül edilmez gelecek... Rüyalar göreceksiniz, gerçek olmasını istediğiniz... Her sıçrayarak uyandığınızda onun adını söylediğinizi fark edeceksiniz... Telefonun çalmasını bekleyeceksiniz... Aramayacağını bile bile... Her çaldığında yüreğiniz ağzınıza gelecek... Ağlamaklı konuşacaksınız arayanlarla... Yüreğiniz burkulacak... Canınız yanacak... Bir daha sevmemeye yemin edeceksiniz. Hayata dair hiçbir şey yapmak gelmeyecek içinizden... Onun sesini bir kez daha duymak için yanıp tutuşacaksınız... Defalarca aradığı günlerin kıymetini bilmediğiniz için kendinizden nefret edeceksiniz... Yaşadığınız şehri terk etmek isteyeceksiniz... Onunla hiçbir anınızın olmadığı bir yerlere gidip yerleşmek... Ama bir umut... Onunla bir gün bir yerde karşılaşma umudu... Bu umut sizi gitmekten alıkoyacak... Gel gitler içinde yaşayacaksınız... Buna yaşamak denirse... * Razı mısınız bütün bunlara? Hazır mısınız sonunda ölüp ölüp dirilmeye? O halde áşık olabilirsiniz. Ama ben hiç tavsiye etmiyorum. Şu günlerde bu durumda olan birini seyrediyorum zira... Dayanılır gibi değil. alıntı) | |||