Ziyaretçi Defteri


Site AnasayfaMesaj Gönder
     
Yazan : Gökhan GÜNEY Şehir: Ankara Zaman : 24 Temmuz 2010 Cumartesi  
BİR ASLAN, bir kurt ve bir tilki karınları açıktığı için ava çıktılar.
Av sonunda bir öküz, bir koyun ve bir de tavşan yakaladılar.
Avlarını bir araya, getirdikten sonra aslan, kurda döndü ve" Şu paylaşımı
Yapda karnımızı doyuralım" dedi.
Kurdunda karnı çok acıkmıştı ve acele etmek istiyordu:
"Öküz zaten sizin, koyun benim tavşanda tilkinin" dedi.
Aslan Buna çok kızdı, kurda bir pençe vurduğu gibi onu uçuruma yuvarladı.
Bu kez tilkiye döndü ve "şu paylaşımı birde sen yapda görelim" dedi.
Kurnaz tilki hemen yanıt verdi:
"Öküz sizin akşam yemeyiniz, koyun öğle yemeğiniz, tavşanda
Sabah kahvaltınız."
Aslan bu sözler üzerine, hoşuna gider bir tavırla güldü ve tilkiye
"sen bu fikri nerde öğrendin?" diye sordu.
Tilki ise her zaman ki zekasıyla yanıt verdi:
Uçuruma giden arkadaştan.
Hoşça Kalın ,sevgiyle kalın..!
     
     
Yazan : Gökhan GÜNEY Şehir: Ankara Zaman : 23 Temmuz 2010 Cuma  
ÜLKEMİZDE KADIN OLMAK

Hacettepe Üniversitesi Nüfus Etütleri Enstitüsü tarafından yapılan bir araştırmada eşi ve yakınlarından şiddet gören kadınların vahim tablosunu gözler önüne sermiş .Kırsal keimlerdeki kadınların yüzde 43,kentte ise yüzde 38'i şiddet görüyor.Kadınların uğradığı fiziksel şiddetin en yoğun olduğu yer yüzde 53'lük oranla Kars,Ardahan ve Erzurum illerinin yer aldığı Doğu Anadolu bölgesidir.
Türkiye genelinde Fiziksel şiddete Maruz kaldığını belirten evlenmiş kadınların oranı yüzde 39 iken, kadınlar kırsal kesimde yüzde 43,kentlerde ise yüzde 38 oranında şiddet görüyor,en az şiddet gören bölge ise yüzde 25'le Batı Marmara.AKP Hükümetinin Birleşmiş Milletlerde kadına karşı her türlü ayrımcılığın ortadan kaldırılması sözleşmesi(CEDAW) kapsamında 6.ülke dönem raporunu sunmasından önce. Türkiye'deki kadın örgütleri kadın erkek eşitliği konusunda bir alternatif rapor yayımladı.(CEDAW) RAPORU Türkiye'de kadına karşı ayrımcılığın her alanda devam ettiğini ve gerçek hayatta kadın erkek eşitliğini sağlamak için siyasi iradenin yetersiz kaldığını ortaya koyuyor.
Yasalar Önünde Eşitlik ilkesinin hala Anayasa, Türk ceza yasası kanunu (TCK) Türk medeni kanunu (TMK) gibi temel yasalarda eksik olduğu,kadınların hala yakınları olan erkekler tarafından namus adına öldürüldüğü,zoraki ve erken yaşta evlendirilmeleri yer .
Türk kadınlarının yüzde 19.6'sının okuma yazması yok. Siyasette ve karar alma mekanizmalarında kadınların katılım oranlarının TBMM yüzde 9,Bakanlar kurulunda yüzde 8 ,155 Vali arasında hiç kadın Valinin olmaması,ve Belediye Başkanı olma oranları sadece yüzde (1) dir yüzde ,75.4'ü iş gücüne katılmıyor yer ile göyün birleştiği ufukta hiç yok.Gerçekten analarımızın ağlamasını istemiyorsak öncelikle kadınları var eden Cumhuriyet değerlerine sahip çıkılmalıdır.Demokrasi sözlerle gerçekleşen bir sitem olmayıp onun ne anlama geldiğini hayata uyugulamaktan geçer.(Farklı doğar farklı ölürler ) sözünün ne anlama geldiği yorumu sizlerindir. Hoşça kalın,sevgiyle kalın..!
     
     
Yazan : Gökhan GÜNEY Şehir: ANKARA Zaman : 22 Temmuz 2010 Persembe  
CHP BİRİNCİ PARTİ..
Türkiye siyasi bilimler ve beklentiler Araştırması, Temmuz 2010 günü yapılan ankette CHP AKP' yi geride bırakarak yüzde 33.45 oy oranıyla birinci parti durumuna gelmiş; Haziran 2010 araştırmasında AKP 33.40 ile birinci,CHP ise 30.25 oy oranıyla ikinci sıradaydı.
3-10 Temmuz tarihlerinde yapılan araştırma sonuçlarında 3 bin kişi ile yüz yüze görüşülerek yapılan araştırmada.Başta İstanbul,Ankara, Adana, Van ve Samsunda aralarında bulunduğu 16 il ve 33 ilçede gerçekleştirildi.
Katılımcıların yüzde 29.87' si CHP
yüzde 27.80 i AKP
yüzde 13 MHP
yüzde 4.53 ü BDP
yüzde 2.90i SP
yüzde 2.77 si DSP
yüzde 2.67 DP
yüzde 1.3 TP
yüzde 1.30 HEPAR
Yüzde 1.10 BB olarak saptanmıştır.
Karsızlar ise 10.70 olarak yansımış.
Kararsızlar orantısal olarak dağıldığında ise;
CHP yüzde 33.45
AKP yüzde 31.13
MHP yüzde 15.49
BDP yüzde 5.18
SP yüzde 3.25
DSP yüzde 3.10
DP yüzde 2.99
En güvenilir kurum ise; Türk silahlı kuvvetleri.
TSK yüzde 77.9
Emniyet yüzde 60.4
Yargı yüzde 53.1
Cumhur başkanı yüzde. 32.90
Başbakan yüzde 32.90
Türkiyenin en önemli sorunu yüzde 76.6 işsizlik
Yüzde 71.8 ekonomik
Yüzde 59.6 terör
Yüzde 20.20 kürt açılımı olara gerçekleştirilmiştir paylaşmak istedim. Selam ve sevgiler...!
     
     
Yazan : Gökhan GÜNEY Şehir: Ankara Zaman : 21 Temmuz 2010 Çarsamba  
YOKSA TAM BAĞIMSIZ BİR TÜRKİYEMİ?

Batılılaşmaya karşı çıkanlarla savunanlar 200 yılı aşkın bir süreden beri hep çatışıyor olmalarına karşın devlet bu konuda net tavır koyamıyor.Batı oldum olası Türkleri hiç sevmedi Türklerle ilişkilerde batı hiç bir zaman samimi olmadı.Her ülkenin batılılaşma süreçleri vardır. Osmanlı devletinin eğitim alanındaki dönemi 1700' lerin sonunda başlar, ve günümüz Türkiyesinde devam eder. Osmanlıar da batılılaşmak için çaba göstermişler önce askeri sivil alanlarda batı tipi eğitim sistemi kurmaya çalışmışlar Osmanlı devleti Japonya, Rusya,Mısır,Bulgaristan gibi ülkelerle kıyaslanacak olursa başta Rusya'da, batılılaşma çabaları 17.yüz yılda başlamış 18.yüzyılda(Osmanlının başladığı dönemlerde) Rusya bilimler akademisi,Moskova Üniversitesi,Harp okulu kurulmuş bütün devlet organizasyonları yenilerek,kilise kontrol altına alınmış, laik eğitim sistemi sağlanarak büyük mesafeler kaydetmişler 19.yüz yılda Rusya Batıyı taklit etmeyi birakmış kendi geleneklerine ve bünyelerine uygun yapılanmalara girişmiştir. Bu gün Sovyetler birliğinin dağılmasına karşın süper güç olduğunu kanıtlamıştır.Osmanlıyı japonya ile kıyaslarsak.japonya 1603-1867 arasında Batılı devletlerin japonyaya girişini yasakladılar. Sonra 1867.den itibaren batılılaşma başlattı. Sanayileşme yoluyla kuvvetli bir japonya kurmak için bilime, tekniğe,kültüre hız verdiler. Sanayileşmenin yanında güçlü bir eğitim sistemi kurdular başta ABD ve Avrupadan bilim adamları japonyaya akın etti. Osmanlı ile Japonya rasındaki farkı şöyle açıklayabiliriz Japonya bilime evet sloganıyla yürüdü şimdi fert başına 40 bin dolar düşüyor ya bizde 4bin doları aşamadık .Avrupada modernleşmenin temeli 1200. de başladı Nüofus artması, büyük şehirlerin türemesi, üretim ve tüketimin sürekli büyüme göstermiş. 1500.den itibaren insan beyninde ve düşüncesinde büyük bir devrim ortaya çıktı. 1600.lerde modern bilimin temelleri atıldı dahası bilimin ,pratik amaçlar doğrultusunda bir çok sanayi devrimleri ortaya çıktı.
Bu dönemlerde Avrupa kültürü ve yönetim anlayışlar laikleşti. (Avrupa hukuku ise daha 1700'lerde lakikleşmişti) gerek sanayi ve gerekse eğitimin yaygınlaşması ile bu durum toplumun bütün birimlerine yayıldı.Avrupada yaygınlaşan bu sanayi dalgası bütün toplum kurumlarını değiştirmeyi beraberinde getirdi. Bu gün batı bir sanayi kültürü ve medeniyetidir. Sanayileşmeyle birlikte sanayinin içinde kapitalist bir toplum düzeni kurulmuştur öyleyse batı sanayide, askerlikte, yönetimlerde,Hukukta,eğitim ve sanatta edebiyatta ortaya çıkan bu sitemlerin uygulanması ve gelişmesi olarak değerlendirebilirz . Öyleyse batılılaşmaya şöyle diyebilirmiyiz.? herşeyden önce,insan zihninin çalışma yollarını,insanın dünyaya bakışının değişmesi diyebiliriz. Bu da bilimsel düşünce biçiminin eğitim aracılığı ile insanların bilgi sistemlerine iyice yerleştirmek, ve uygulamakla sağlanabilir. Osmanlıda batılılaşma lale devri,1718-1730 da başlar bu dönemde avrupada ticaret ve sanayide bir nebze ilerleme vardı . Türkiye'de matbaa 1492 de ,Yahudilerde 1567 de, ermeni ve rumlarda 1627 de kullanılmaya başlandı Türkler ancak 1927'de kitap basmaya başladılar.Daha sonra 1.mahmut 1730-1754 dönemlerinde askeri yenilikler başladı. Bundan sonra humbaracı Ahmet paşa tarafından kuruldu,Osmanlının askeri sisteminde değişiklikler bu dönemde başladı.1757-1773 Mustafa zamanında, 19 yüzyılda Fransada,Milli eğitim haraketi başladı 20. yüzyılda demokratlaştı. Avrupadan çıkan eğitim sistemi ile Osmanlının eğitim sistemi karşılaştırıldığında Osmanlının geleneksel mektep,medrese,enderuna dayalı sistem karşılaştırıldığında medrese sisteminde öğrenim kademelerinde sınıf istemi yoktu medrese sistemi dini eğitim amacına yönelikti ders kitaplar pedegojik değildi Avrupa pozitif bilimlerin peşine koştu. Ana odakları bilimsel eğitim oldu.
Japonyada 1906'da zorunlu eğitim kabul edildi. Bu sayade orta eğitimde yüzde 98.7 lik başarı elde ettiler.Bulgaristanda 1908 de eğitim bağımsız oldu,Japonya batılılaşmaya sanayi ile başladı. Osmanlı devleti batı ile hep iç ice yaşadı bütün kültürlerle içi içe ama bazı kültürleri sentezleyemedi. Yada zamanı yoktu üç kıtada devlet kurmuş yönetmiş çok geniş topraklarda milleti,dini,dili ırkı birleştirmeyi başarmış bir çok devet kurulup yıkılıyor bazende devlet millet kavga ediyor savaşlar toprak kayıpları ve sonuç
ortada...!
NOT.Sevgili Serdar Kosta yazımı okuyup değerlendirmenize sevindim bu günkü yazımda ek katkı sunmayı amaçladım teşekkür ederim.
Yukarı | Düzenle | Sil
     
     
Yazan : Gökhan GÜNEY Şehir: ANKARA Zaman : 20 Temmuz 2010 Sali  
BİR OYANA,BİR BU YANA..!

Atatürk cumhuriyeti kurarken laik demokratik çağdaş bir devlet modelini benimsemiş ve yerine oturtmuştur ne Amerikanlaşmak ne de Avrupalılaşmak,kendi tarihimiz ve kültürümüz üzerinden çağdaş uygarlık düzeyine ulaşmaya çalışacağız diye buyurmuş,taklitçi ve kopyacı durumlara düşmemek için de Türk Dil ve Tarih kurumlarını kurmuş ve bu sayade yapımızı bozmadan devlet olmamızın yolunu çizmiştir.200 yıldan bu yana Batılılaşmak için Avrupa yollarındayız aşındırmadığımız kapı kalmadı Ülkemizin çağdaş laik yapısını ve demokrasimizi ne batıya ne de, moderin din anlayışımızı doğuya anlatamıyoruz ya da onlar bizi anlamamakta direniyorlar. Ne yazık ki batı ile tanışmamız 11. Mahmut dönemine tesadüf eder. Avrupalı tarzında giyinmemizin miladı 1814 yılıdır. Yani Cumhuriyetimizden 109 yıl öncesine dayanır, iyi de hukuk ve demokrasiyi giyim ve kuşamlarlamı? geliştireceğiz, şalvar, çakşır ve potur,1852 de yerini pantolona bırakmıştır. Batılılaşmanın bir devlet politikası ise 1908' de başlamıştır öyleyse Atatürk'e düşmanlık beslemenin nedenlere ne olabilir ki?
Aslına bakılırsa devlet yapımız ve cumhuriyetimizin bakışı islama ters değildir asıl sorun modern yapımızı batıya laik sistemimizi ve İslam terbiyemizi yaşadığımız Coğrafyamıza anlatamamış olmamızdan kaynaklanmaktadır.
Oysaki politikamızın temel dayanağı Cumuhuriye'ttir ve Cumhuriyet'le belirlenmiştir. Tüm bunlara karşın Batı'da dolaşan siyasal partilerimiz var. Ne yazık ki siyasal partilerimizin politikalarını emperyalist güçler destekliyorlar . Onun için bir o yana bir bu yana gidip geliyoruz bazen batı kafamızıda karıştırmıyor değil. Türkiye'nin hem tarihi hem Coğrafi kaderi Batı'dır. Batı'nın dışında kalamaz.
Batı bu günde yarında olsa kafasına dank diyecek çünkü biz ne batıdan ne de İslamdan vaz geçmemiz söz konusu olamaz ve düşünülemez,batıya bir an evvel uluşmayı hedefliyorsak Cumhuriyet'imizin temel niteliklerini geliştirmeli ve bu konuda cıtımızı yükseltmeliyiz diye düşünüyorum.Hoşça kalın,sevgiyle kalın..!
     
     
Yazan : metin VARDI Şehir: Belirtilmemiş Zaman : 17 Temmuz 2010 Cumartesi  
Güzel Bulanık
Bulanık güzeldi havası yayla
Gönüller coşardı bayramanla toyla
yine öylemidir hele bir söyle
Duyam haberini merakım vardır

Erişteler tepirmeler olur mu
Fırında patates yine dolu mu
Pancar tarlasına giden yolumu
Hele bir anlat özlemim vardır.

Tandır başındaki ZİNE HALAYI
Bazlamalar yapan ŞAZO ABLAYI
Tek odalı evim gönlüm sarayı
Viran mıdır anlat merakım vardır.

Tarlasında yemlik toplardık hele
Doğduğum yer nere burası nere
Körsu,Agıner ve Gado dere
Yine çağlar mı ki duyasım vardır.

Bayat ekmeğiyle ekmek aşını
Muhabbet ettiğim tandır başını
Tereyağı,çökelek ve lavaşını
Gumuç yapıp yiyesim vardır.

Körsüde yüzgenç atarlarmı
Kazan gölün balığını satarlarmı
Şor gölün çamurunda yatarlarmı
Bilen varsa anlatsın merakım vardır

En güzel ğangeli annem yapardı
Turşuyu küplere güzden basardı
Ketesi, bişisi ne de güzeldi
ANAMI RAHMETLE ANASIM VARDIR...

Metin Vardı
     
Sayfalar: Birinci<<< 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 >>>Sonuncu

en iyi açık parfüm | açık parfüm | Parfüm | indir