| Yazan : Gökhan GÜNEY Şehir: Ankara Zaman : 08 Temmuz 2010 Persembe | |||
| BEKLENEN PAKET AÇIKLANDI..!
İçinden ne çıktı birlikte görelim .Anayasa mahkemesi,hükümetin yargıyı yeniden şekillendirmesi hedefine yönelik olarak anayasa'nın maddelerini tümden iptali istemiyle anayasa mahkemesine baş vurmuştu. Bu istemin 7 üyenin oyuna ulaşılamadığı için ret edildi.Kısmen iptal edilen maddelerin dışında 26 maddelik paket referanduma götürülebilecektir. Pakete ilişkin iptal isteminin 4'e karşı 7 oyla geçtiğıi öğrenilid.Ancak anayasa paketinin,anayasamızın 4.madesinde ön görülen teklif edilmezliği yasağı kapsamında olduğu iddia edilen 8,14,16,19,22,26 maddelerin incelenmesinde oy çokluğuyla karar verilmiş yapılan denetim sonucunda Yargıtay,Danıştay,Askeri Yargıtay,Askeri idare yüksek idare mahkemesi,Sayıştay,Yüksek öğretim kurulu ve Baro başkanlarının Anayasa mahkemesine gönderecekleri üyeler için yapacakları seçimlerde,her üyenin ancak bir aday için oy kullanabileceğine ilişkin ibare iptall edilmiştir.Cumhur başkanının HYSK'ye atayacağı üyelerin iktisat,siyasi bilim dallarıyla üst kademe yöneticilerinden" olacağına ilişkin ibareleride iptal edilmiştir. Hukukçular ne diyor: Yarsav başkanı,HSYK' la ilgili düzenleme hukuk devletine aykırıdır.Paketin tamamının hukuk devleti ilkesine aykırı olduğunu düşünüyoruz. HSYK Başkan vekili Kadir Özbek:Yürütmenin yargı üzerindeki örtülü ,bağlantılı irtibat noktaları dikkate alınmamıştır.Yargıtay Onursal Başsavcısı Sabih Kanatoğlu: Gerekçelerini görmeden bir şey söylemek erkendir.Beklediğim karar değildi.Bütünüyle iptali gerekirdi. Prof.Dr. Rona Aybay ise ,Anayasa mahkemesi anayasa değişikliklerinin belli koşullarda esastan inceleyebilme yetkisine sahiptir .Referanduma sunulacak bir metnin referandumdan önce anayasa mahkemsince denetlenemeyeceği yolundaki " zirva " iddiada ret edilmiştir. hayırlı uğurlu olsun Bu konu daha çok tartışılacak.Ancak son sözü Halkımız söyleşecektir.Bekleyelim görelim.Hoşça kalın,, | |||
| Yazan : Gökhan GÜNEY Şehir: ANKARA Zaman : 07 Temmuz 2010 Çarsamba | |||
| KRİTİK HAFTA
Anayasa Mahkemesinin HSYK'nunu yapısını değiştiren maddelerin bulundugu anayasa değişiklik paketiyle ilgili bu hafta kararını vereceği beklentisi içine girilmiştir.Yüksek mahkemeden çıkacak kararların Başta hükümet olmak üzere siyaset açısından yeni düzenlenmeler ve yeni şekillenmeler ortaya çıkabilir. Politikada gözler anayasa mahkemesi kararlarına çevrilmiştir.AKP nin parlementoda CHP, MHP BDP ve bazı bağımsız milletvekilerinin yoğun muhalefetlerine karşın referandum sayısıyla meclisten geçirdiği anayasa değişiklikleriyle ilgili olarak kararın bu hafta içinde çıkmasına kilitlenmiş gözüküyor gözler kulaklar anayasa mahkemesi kararlarına çevrilmiş durumdadır. Çıkacak karar siyasetin,gidişini etkileycek boyutlar içeriyor. paketin bütün iptal edilmesi beklenmiyor. Yüksek mahkemeden özellikle tartışmalı iki konu olan anayasa Mahkemesi ve HSYK'nun yapısını değiştiren maddelerin iptal edilebileceği yaygın bir biçimde dillendiriliyor.AKP' nin görüşü ise Anayasa mahkemesi kesinlikle esastan bozmayacağı tüm veya kısmi bir iptalin söz konusu olamayacağı görüşündedir. Ne var ki bu beklentiler 2008 yılında türbanı Üniversitelerde serbes bırakmak için MHP ile AKP Anayasanın 10 ve 42.ci maddelerindeki değişikliği Anayasa mahkemesince iptal edilmişti ve büyük kaygılara neden olmuştu. AKP içindeki görüşler mahkemeden türbandaki gibi bir karar çıkabilir. Kaygıları yaşanıyor Bu nedenle çıkacak bir karar AKP için kritik bir öneme haizdir.AKP paketin mutlak surette referanduma bu şekliyle götürmek düşüncesindedir. Özellikle başında bulunduğu CHP lideri Kemal Kılçdaroğlu ile bir seçim provası kampanyası yürütmeyi yeğlemektedirler. Sonuç nerende bakılırsa bakılsın Türkiye'nin demokrasiye özlem duyduğu,baskı rejiminden kurtulmak istediği ve yoksullugun Türkiyenin kaderi olmadığını ve bu paradokstan bir an evvel kurutulmamız gereğidir.Bekleyelim görelim..! Hoşça Kalın Sevgiyle kalın..! | |||
| Yazan : Gökhhan GÜNEY Şehir: Ankara Zaman : 06 Temmuz 2010 Sali | |||
| Bir Ingiliz doktor diyor ki :
Tip bilimi bizde öyle ilerledi ki, biz bir adamın beynini aliriz ve baskasına koyarız ve onu altı haftada iş arayacak hale getiririz. Alman doktor diyor ki : Bu hiç birsey değil biz bir adamın beynini çikarırız ve baskasına koyariz ve onu dört haftada savaşa hazir hale getiririz. Amerikali doktor da diyor ki : Beyler siz çok geridesiniz. Biz Teksastan bir beyinsizi aldık ve beyaz saraya koyduk. Simdi ülkenin yarısı is arıyor, yarısı da savaşa hazırlanıyor. Yorum sizin | |||
| Yazan : Gökhan GÜNEY Şehir: Ankara Zaman : 05 Temmuz 2010 Pazartesi | |||
| 99 SORUDA ÇAĞDAŞ BİR ANAYASA
ve DEMOKRATİK ANAYASANIN İÇERİYİ Türkiye'de anayasa tartışmaları sürüyor .Prof.Süheyl Batum 99 soruda,Neden ve nasıl.Çağdaş bir anayasa Başlıklı kitabında.Türkiye'nin "1976" da başlayan köklü bir anayasa yapma geleneğine dikkat çekiyor.Prof.Dr Süheyl Batum anlaşmazlığın güçlü bir iktidar partisinin tek başına ve kendi görüşleri doğrultusunda yaptığı bir anayasanın çağdaş sayılıp sayılamayacağı ( çoğunluk diktatörlüğü ya da sivil faşizm) noktasında patlak verdiğine işaret ediyor.Kitabın ana ekseni de bu oluyor.Özünde sözünü esirgemeyen Batum Amerika'yı her gün yeniden keşfettiğini sanan ve toplumu buna inandırmaya çalışan 11.cumhuriyetçileri hedef aldığı görülüyor. 11.Cumhuriyetçiler ve AKP son yıllarda büyük bir gürültü ile12 Eylül anayasasından biran önce kurtulalım kampanyası yürüttüler.Toplumun önünde "kırk katırmı kırk satırmı"ikilemini koydular.11 Dünya savaşının ardından çeşitli şekillere bürünen yazılı anayasalar geleneğinden girerek ve Sovyetlerin dağılmasının ardından ortaya çıkan Doğu Avrupa anayasalarından devam ederek kıyaslamalı,anlamlı çağdaş bir inceleme önümüze geliyor. Demokratik Anayasasının içeriğini şekillendirmek amacıyla temel unsurları(hukuk devleti vb.) açıyor. Anayasa mahkemesinin laiklik ve Refah partisinin kapatılmasına ilişkin kararlarına kitapta geniş yer veriliyor. Kitabın sonuna güzel ve anlamlı bir kaynakça eklenmiştir.Türk aydınlarına sunulmuş san ki bir demet çicek gibi.. hem AKP ve.11 Cumhuriyetçi odaklar tarafından büyük bir kargaşa içinde sürüklenen fikir hayatımızın devlet,rejim,cumuhuriyet vb..can alıcı kavramsal sorunların en azından bir bölümüne netlik kazandırıyor.Türkiye barolar Birliğince 2007'de hazılatılan gerekçeli .TC anayasası tasarının yazarlarından biri olan ve o dönemde AB rüzgarlarından bir ölçüde etkilendiğini ortaya koyuyor. Aradan geçen 3 yıl içinde sağlam bir zemine basarak deyim yerindeyse kendini yenileyerek karşımıza çıktığı görülüyor. Batum 11.ci Cumhuruiyetçilerle boğuşa boğuşa Türk devrimini iradesini ortaya koyuyor.Prof. Sina Akşin 11ci Cumhuriyetçi saldırıların arttığı bir sırada.biz Atatürk'ü yeni yeni kavramaya başladık tespitinde bulunuyor.99 soruda çağdaşa bir anayasa kitabı.Anayasa siyasal rejim.Türkiye'nin anayasa tecrübeleri konusunda özenle hazırlanmış,özü sağlam bir çalışma 11'ci Cumhuriyetçi hezeyanlara karşı yeni açılımlarla kendini ifade etmenin yollarını arayan Cumhuriyet düşüncesinin yeni bir filizi olarak algılanabilir. Kitabı herkese öneriyorum mutlak okunması gereken bir kitap. Cüneyt Akal'ının kyazısından yola çıkılmıştır.Demokratik laik ve özgürlükçü bir anayasa özlemiyle...! Hoşça kalın,Sevgiyle kalın..! | |||
| Yazan : Gökhan GÜNEY Şehir: Ankara Zaman : 04 Temmuz 2010 Pazar | |||
| İNSAN İNSAN OLMADIKÇA...!
Binlerce yıllık Anadolumuz/da aydınlanmada Yunuslar,,Hallacı Mansurlar,Şeyh Berdettinler,Pir Sultanla, Hacı Bektaşiler daha niceleri gibi halk önderleri insanın insan olma yolunda halktan yana mücadele etmişler ve bu yolu açmışlardır.İnsanın kendisine ve diğer canlılara yaptıklarını bin yıla yakın bir zamandır lanetleyen, ,şarkılar,türküler,destanlar kahramanlıklar ve bu yoldaki hikayelerin anlatılmasına rağmen vahşetlerin, katliamların ve insanın insanı yok etme süreci sürüyor.Bütün Bunlar aslında insanın kendisiyle savaşımıdır,.İnsanın insan olma mücadelesi onurlu ve saygılı bir varlık olmak için verdiği bir mücadeledir.Kimileri bu mücadeleyi kazandı,kimileri hala huyundan ve suyundan bir şey kaybetmemiş ve insan olmamak için var gücüyle direniyor.Coğrafyamız bu mücadelelerle doludur.Bu topraklar iyi yaşayın diye bizlere bahşedilmiştir.Ta ilk çağlardan beri içinde yaşadığımız bu coğrafyada nedenini bilmediğimiz veya içimizde birer uhte olan nice sayısız isyanlar bütün bu topraklarda filizlenmiş ve yeşermiştir.Mustafa Kema'lin Emperyalizme ve iş birlikçilerine karşı başlatmış olduğu ulusal kurtuluş savaşı bütün yaşananlar karşısında ülkemize bağmsızlık ve özgürlük getirmiştir. ve Anadolu Coğrafyası,özgürlük ve bağımsızlık,haklılık destanlarıyla doludur.Zulme karşı direnenler insanlığın aydınlığın onurlu simalarıdır bunlar insanlığı üretenlerdir onlar hainliktleri, alçaklıkları rezillikleri,saldırıları,hakaret edenleri gün ışığına çıkaran yüzlerdir.Yüreklerimiz hala birer yangın yeridir insanlık onuru olmayanlara insan diyemeyiz.Bütün bunlara Yüce Mevlana bakınız neler söylemiş ; Sevgide güneş gibi ol, dostluk ve kardeşlikte akarsu gibi ol, hataları örtmede gece gibi ol, tevazuda toprak gibi ol, öfkede ölü gibi ol, her ne olursan ol, ya olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi ol. · Şu dünyada yüzlerce ahmak, etek dolusu altın verir de, şeytandan dert satın alır. . Yeşillerden, çiçeklerden meydana gelen bahçe geçici, fakat akıllardan meydana gelen gül bahçesi hep yeşil ve güzeldir.. · Nice insanlar gördüm, üzerinde elbisesi yok. · Sen diri oldukça ölü yıkayıcı seni yıkar mı hiç? · Ehil olmayanlara sabretmek ehil olanları parlatır. · Leş, bize göre rezildir ama, domuza, köpeğe şekerdir,helvadır. · Kuzgun, bağda kuzgunca bağırır. Ama bülbül, kuzgun bağırıyor diye güzelim sesini keser mi hiç? · Pisler, pisliklerini yapar ama sular da temizlemeye çalışır. · Nasıl olur da deniz, köpeğin ağzından pislenir, nasıl olur da güneş üflemekle söner? iyi pazarlar diliyorum..! | |||
| Yazan : YÖNETİM Şehir: Belirtilmemiş Zaman : 03 Temmuz 2010 Cumartesi | |||
| Hemşerimiz Fikret KİRAZ'a Allahtan rahmet ailesine ve yakınlarına başsağlığı diliyoruz. Mekanı cennet olsun. | |||