| Yazan : Fuat Üstündağ Şehir: Belirtilmemiş Zaman : 10 Haziran 2010 Persembe | |||
| KAÇIYORLAR
Sevgi fidanları diktik Gölgemizden kaçıyorlar. Dostluklara kucak açtık Sinemizden kaçıyorlar. Güzel muhabbet eyleyen Önce barış olsun diyen. Kardeşlik sevgi dileyen Dilimizden kaçıyorlar. Kalmayın kenarda yitik Umutlar olmasın bitik. Yeter çekilmesin tetik Dedik yine kaçıyorlar. Sakın kızmayın sözüme Özüm acıyor özüme. Odun atmayın közüme Dedik yine kaçıyorlar. Fuat Üstündağ | |||
| Yazan : Gökhan GÜNEY Şehir: Ankara Zaman : 09 Haziran 2010 Çarsamba | |||
| DEMOKRATİK ÖZERKLİK Mİ?
Terör örgütü lideri Abdullah Öcalan kürt sorunu çözümünde benim çekilebilmem durumunda devreye PKK'nın Kent yapılanması olan KCK'nin devreğe gireceği ve kent merkezlerinde eylemlere baş vuracaklarını belirterek şöyle diyor Dünya'da bulunan çok örnekleri var,uzaklarda aramaya da hiç gerek yoktur.Türkiye'nin çok iyi bildiği Kıbrıs örnekleri yanı başımızdadır. Avukatları aracılığıyla Fuat Haber ajansına mesaj gönderen Abdullah Öcalan.PKK'nın silah bırakması DBP'yi aşmıştır.PKKnin kent yapılanması KCK' nin devreye girebileceğinden söz etmiştir Ve şöyle diyor: Onbinlerce kişinin,Sosyal ekonomik ve siyasal yaşama nasıl geri dönecekleri soru işaretleriyle dolu olup ucu belli değildir.Bütün bunlar adım adım konuşularak çözülmesi gerekmezmi? Bütün bu sorunlar kiminle konuşulacak? İşte tam burada KCK devreye girebilmelidir.Onlarda bana soracaklar böyle olmsazsa kalıcı çözüm olamaz diyor.31 Mayıs'a kadar gelişme olmazsa; 1-Devlet PKK' ye saldırılarda bulunulabilir ve ciddi kayıplar verdirilebilir 2-KCK ortaya çıkarak sorunları üstlenebilir. Siyasi,sosyal ekonomik kültürel her acıdan halkımızın sorumluluğunu üstleniyoruz.Demokratik özerkliği ilan ediyoruz diyebilirler. 3-Savaş devam eder,bir denge sürer.devlet içinde bazı çeteler türeyebilir. Bütün bunlar havada uçuşurken BDP eş başkanı Selahattin Demirtaş Kandile savaş uçakları değil,barış heyetleri gönderin Etlik kimliğin siyaseti doğru bir yaklaşım değildir insanların kendilerinin kültürel hakları vardır kendi dillerini kullanabilmelidirler bu bütün kimlikler için geçerlidir. Devlet ile halkı güven ve barışcıl bir ortamının sağlanması . Bölge insanı devletten çok şeyin beklentisi içindedir böyle bir bakış acısı çözüm için umut olabilir .Bütünsel bir yaklaşım sorunların üstesinden gelebilir. Toplumumuzda etnik kimlik konusunda bir sorunun olmadığı görülüyor. Yüzyıllardır içinde yaşamış birlikteliklerimiz bunların canlı örnekleridir Yöre İnsanlarının sosyal ,siyasal ekonomik barışa inanması gerekmektedir. Bu gün içinde bulunduğumuz şiddet ortamının sorumlusu olarak bütün halkı gören yaklaşımlara son vermeliyiz . Özellikle. Türk ve Kürt halkı arasında kalıcı kin ve ayrıştırmalardan ve davranışlardan özenle kaçınmalıyız Bölge insanı önce adalet,istihdam, kardeşlik toparlayıcı ve bütünsellik aramaktadır.. insanlarımız sağ duyuludur.Yeter ki sağlıklı politikalar geliştirebilelim.Selam sevgiler. | |||
 Yazan : BABACAN1717 Şehir: şehitler diyarı çanakkale Zaman :
08 Haziran 2010 Sali
| |||
| saygıyla selam
sağlık mutluluk huzur dileklerimle siteniz hayırlı olsun. ------------------------ Teşekkür ederim sevgili dostum. Sağolasın. | |||
| Yazan : Fuat Üstündağ Şehir: Belirtilmemiş Zaman : 08 Haziran 2010 Sali | |||
| İYİMİSİNİZ
Tüm Koplular hepinize selamlar Bir sorayım dedim, iyi mi siniz? Senelerdir çoğunuzu görmedim Sağlığınız nasıl iyi mi siniz? ********** Gelin kulak verin benim sözüme Ağır söz etmeyin dostun yüzüne. Söz dönüp dolaşır çarpar yüzüne Ortamı bozanlar iyi mi siniz? ************ Bilirim ki hepinizin gözü tok Fitnenin fesadın sizde yeri yok. Bakıyorum suskun, birtek kelam yok Teneke çalanlar siz nasılsınız? ******** Bil ki huzur vermez sana kibir in Çabuk şımartmasın seni aferin. Baş köşeye oturup ta sedirin Rastgele atanlar iyi mi siniz? ******** Yaradanım neşenizi artırsın Kimseler ortamı bulandırmasın. Dikkat edip hatır gönül kırmasın Ortada gezenler iyi mi siniz? Fuat Üstündağ | |||
| Yazan : Gökhan GÜNEY Şehir: Ankara Zaman : 08 Haziran 2010 Sali | |||
| 27 MAYIS'ın ARDINDAN
50.inci yılını kutladığımız 27 mayıs son günlerde ciynenir oldu. 27 Mayıs'la demokrasi bir zafer kazanmıştır 27 Mayıs'ı yapanlar yargılansın şeklindeki öneri ve teklifler ortalıkta dolaşır oldu. Günlük siyasette 50 yıl öncesinin kavgasını daha dün yeniymiş gibi. Haftalardır tartışan hiçbir ülke gördünüzmü? 1980'li yıllada 27 Mayısı karalama kampanyalarına ilk sert çıkan rahmetli Bülent Ecevitti siyasi hükümet düşünün kendisine üye yaptığı vatan cephesi adı altında devletin radyosundan yayımlatarak halk bölünüyor , gazetelere sansür uygulanıyor, gençlik liderleri hapishanelerde çürüyor kendisine oy vermeyen Kırşehiri ilçe yapıyor,gençler kurşunlanıyor İsmet paşa'ya linç girişimleri tezgahları düzenleniyor kendisine rakip olan partiyi kapattırmak için Tahkikat komisyonları kuruluyor kendisine ve partisine rakip karşı olanları yasa dışı yöntemlerle yargılayıp idama yollanmaları tasarlanıyor. Bütün bu yaşananlar ortaya çıkmasın diye yayın yasağı koyuluyor Profesörler yerlerde sürükleniyor iki kişinin yan yana gelerek konuşulması yasaklanıyor. Artık daha fazla dayanamayan ismet İnönü sizi bende kurtaramam sözünü söylüyor. Ve bu konularda çeşitli uyarılar yapılmasına rağmen kulak ardı ediliyor.Bel ki ömür boyu demokrasi yok olma üzereyken ,yönetime el konuluyor.27 Mayıs devriminin getirdiği anayasa,hukuk tarihimizin en ilerici çalışmalarından birisidir örneğin, Anayasa mahkemesi, Özerk Üniversite ve Trt,yüksek hakimler kurulu, gibi..Tabi bu arada özgürlük mücadelesi veren İpekçi,Ugur Mumcu, Aksoy,kışlalı gibi daha bir çok aydının 27 mayıs haksızda ya kim haklı , gönül iste rki hiç askeri darbeler olmasın ,Portekiz her yıl Askerlerin karanfil devrimi 27 nisanda büyük çoşkuyla kutluyor, Fransız devrimi, veya Kemalist devrimle gelen aydınlanma neden yok sayılmak isteniyor.Hitler seçimle iktidara geldiğine göre ona karşı devrim yapmak isteyen subaylar faşitmiydi? Eğer ordu militarist olsaydı 100 yıl iktidarda kalacağını söylemiyor.18 ay geçmeden hemen ardından kurucu meclisi ve Demokratik anayasayı devreye sokuyor 27 Mayıs'ın gerçek bir suçu varsa o da idamlardı keşke o da hiç olmasaydı. keşke hiç askeri ihtilallere zorunluluk olmasa dileğimiz bundan böylede olmaz .Unutmayalım demokrasinin evrensel kuralları vardır.,Basın özgürlüğü,toplantı ve yürüyüş kanunu,,yargı bağımsızlığı,özerk trt,Secim yasası ve siyasi partiler yasası bunları içine sindiremeyen güçler haklımı? 27 Mayıs işçiye grevi ve tüm boyutlarıyla sendikalaşmayı getirmiş daha önlemliside Toprak reformunu anayasasına koymuştur.1961 anayasasını lüks görmenin yada bol geldiğini bilmeden konuşmak abesle iştigaldir. Yorum sizlerindir. haşça kalın.. | |||